By Guest on Pazar, 28 Haziran 2020
Category: Diğer

Covid-19 Kapsamında Sokağa Çıkma Yasağı ve İdari Para Cezalarına İtiraz

Tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyen yeni tip koronavirüs salgını kapsamında 21 Nisan 2020 tarihinden itibaren 20 yaş altı ve 65 yaş üzeri vatandaşlar için uzun süreli sokağa çıkma yasağı uygulanırken pek çok kez de tüm vatandaşlar için 2 ve 4'er günlük sokağa çıkma yasakları uygulandı. Genelge ile verilen ilk sokağa çıkma yasağı kapsamında İçişleri Bakanlığının açıklamasına göre toplamda 2756 kişiye adli ve idari işlem uygulandı. O tarihten günümüze değin de binlerce kişiye daha adli ve idari işlem uygulandı.


Genelge ile ilan edilen sokağa çıkma yasağının gerekçesi olarak İl İdaresi Kanunu ile Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun ilgili maddeleri gösterilmiştir.

İl İdaresi Kanunu'nun 11. Maddesine göre:

"İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır."

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 27. Maddesine göre:


"Umumi hıfzıssıhha meclisleri mahallin sıhhi ahvalini daima nazarı dikkat önünde bulundurarak şehir ve kasaba ve köyler sıhhi vaziyetinin ıslahına ve mevcut mahzurların izalesine yarayan tedbirleri alırlar. Sari ve salgın hastalıklar hakkında istihbaratı tanzim, sari ve içtimai hastalıklardan korunmak çareleri ve sıhhi hayatın faideleri hakkında halkı tenvir ve bir sari hastalık zuhurunda hastalığın izalesi için alınan tedbirlerin ifasına muavenet eylerler."

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 72. Maddesine göre ise:

"57'nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur:

1 – Hasta olanların veya hasta olduğundan şüphe edilenlerin ve hastalığı neşrü tamim eylediği tetkikatı fenniye ile tebeyyün edenlerin fennen icap eden müddet zarfında ve sıhhat memurlarınca hanelerinde veya sıhhi ve fenni şartları haiz mahallerde tecrit ve müşahede altına vaz'ı.
2 – Hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum veya aşı tatbikı.
3 – Eşhas, eşya, elbise, çamaşır ve binaların ve fennen intana maruz olduğu tebeyyün eden sair bilcümle mevaddın fenni tathiri.
4 – Hastalık neşreden haşarat ve hayvanatın itlafı.
5 – Memleket dahilinde seyahat eden eşhasın icap eden mahallerde muayenesi ve eşyalarının tathiri.
6 – Hastalığın sirayet ve intişarına sebebiyet veren gıda maddelerinin sarf ve istihlakinin men'i.
7 – Dahilinde sari ve salgın hastalıklardan biri zuhur eden umumi mahallerin tehlike zail oluncaya kadar set ve tahliyesi."

Bunlardan başka, Anayasamızın 2. Maddesinde zikredilen: "Türkiye Cumhuriyeti, (…) insan haklarına saygılı (…) bir hukuk Devletidir." İbaresine göre, en temel insan hakkının yaşama hakkı olduğu düşünüldüğünde devletin toplum sağlığını korumak adına önlemler alabileceğini kolaylıkla söyleyebiliriz.

Öte yandan, Anayasamızın 13. Maddesine göre: "Temel hak ve hürriyetler, (…) yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.

15. maddede ise: "(…) olağanüstü hallerde, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir."düzenlemesi yer almaktadır.
Sonuç olarak, Anayasanın ilgili maddelerine göre ülkemizdeki sokağa çıkma yasakları incelendiğinde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının Anayasa'ya aykırı bir şekilde uygulandığını söyleyebiliriz. Zira kanunla düzenleme yapılması gerekirken "Genelge" ile sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi Anayasaya aykırılık teşkil etmektedir.


Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'na göre: "Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, 250-TL'dan 1.000-TL'na kadar idarî para cezası verilir." Her ne kadar sokağa çıkma yasağının ihlalinde verilecek idari para cezası 250- 1.000 TL olarak düzenlenmiş ise de ilgili kanun maddesi son olarak 2008 yılında değişikliğe uğradığından, 2019 yılı itibariyle Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. Maddesinin B fıkrasına göre uygulanacak %22.58 Yeniden Değerleme Oranına göre bu miktarın alt sınırı 789 TL, üst sınırı ise 3.180-TL olarak güncellenmiştir.

İdari Para Cezasına Karşı Başvurulabilecek Hukuki Merci Neresidir? İdari Sorumluluğun Yanında Cezai Sorumluluk da Doğar mı?

Vatandaşlar, idari para cezası kararına karşı, kararın tebliğ veya tefhim tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine başvurmalıdır. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir.

Sokağa çıkma yasağına uyulmaması halinde, uymayan vatandaşların ayrıca TCK 195 (Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma Suçu) bakımından da sorumluluğu doğabilecektir.

Türk Ceza Kanunu'nun 195. Maddesine göre: "Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmünde belirtildiği üzere, karantina altına alınmış bir yeri terk eden kişiye iki aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmedilmesi de söz konusudur. 

Leave Comments