YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
2019/7626 E.
2020/714 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Anayasanın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının c. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da bir gereğidir (HMK m. 27).
Davacı kadın tarafından 17.10.2016 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası açılmış olup, mahkemece davalı erkeğin, eşinin ameliyatında yanında olmadığı, eşini ihtiyacı olduğu bir dönemde yalnız bıraktığı ve iş yerinden bir kadınla güven sarsıcı nitelikteki davranışlarının bulunduğu, bu davranışları ile erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın gerekçe kısmında, "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşinin sağlık problemleri sırasında yanında olmak yerine iş gezisi de olsa yurt dışına giden, eşi ve çocukları ile yeterince ilgilenmeyen davalı erkeğin ağır kusurlu, davalı eşinin ailesini eve istemeyen, kıskanç tavırlar sergileyen kadının ise az kusurlu" olduğu kabul edilmiştir. Söz konusu hükmün gerekçesinde davalı erkeğin kusurlu davranışları yanında davacı kadına da kusur yüklendiği halde, hüküm kısmında davalı erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf incelemesi talebinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda gerekçe ile hüküm kusur belirlemesi yönünden çelişkili olup, yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.02.2020 (Salı)