YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ
2015/1531 E.
2015/2378 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma, organ
ticareti yapma, insan ticareti yapma
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve insan ticareti yapma suçlarından beraat,
b) Vericisi sanık ... alıcısı sanık ..., vericisi sanık ... alıcısı sanık ..., vericisi sanık ....alıcısı sanık ..., vericisi sanık ... alıcısı sanık ..., vericisi sanık ... alıcısı sanık ... ve vericisi sanık ... alıcısı sanık ... olan organ ticareti eylemlerine aracılık etmek suretiyle işlediği iddia edilen suçlardan beraat,
c) TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (9 kez)
2- Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat,
b)TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (5 kez),
3-Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat,
b) TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (5 kez)
4-Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat,
b) TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (2 kez)
5-Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat,
b) TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (2 kez)
6- Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat,
b) TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (3 kez)
7- Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat,
b) TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet,
8- Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat,
b) TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet,
9- Sanık ... hakkında: Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat
10- Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan beraat,
b) TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet,
11-Sanık ... hakkında: TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (4 kez)
12-Sanıklar ... ve ... haklarında: TCK'nın 92/1, CMK'nın 223/3-b. maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına,
13- Sanıklar .... ... haklarında: TCK'nın 91/3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet,
14- Sanıklar ... ve ... haklarında: Beraat,
15-Sanık ... hakkında: TCK'nın 91/3, 35/2, 62, CMK'nın 231. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Sanık ...'ın suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve insan ticareti yapma, sanıklar ... ve ...'un suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, sanıklar ... ve ...'in organ ticareti yapma suçlarından beraatlerine, organ ticareti yapma suçundan sanık ...'ın bir kısım eylemlerden beraatine ve bir kısım eylemlerden mahkumiyetine, organ ticareti yapma suçundan sanıklar ...'un mahkumiyetlerine, sanıklar ... ve ... haklarında organ ticareti yapma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerle sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar sanıklar müdafileri, sanık ... ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, hükmedilen cezaların on yıl hapis cezasından aşağı olması ve beraat hükmünün niteliği itibarıyla 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ... ve ...'ın haklarındaki bir kısım suçlarla ilgili olarak CMK'nın 231. maddesine göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara yaptıkları itiraz üzerine, itiraz mercii olan ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2013 tarihinde bu kararlarının kaldırılmasına karar verdiği anlaşılmakla, adı geçen sanıkların itiraza konu eylemleri hakkında mahkemesince duruşma açılarak yapılacak yargılama sonunda yeniden hüküm kurulması gerekirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılması sonrası adı geçen sanıkların söz konusu suçları ile ilgili belirtildiği şekilde işlem yapılmaksızın dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtaya gönderilmesi isabetsiz ise de, bu hususta temyiz incelemesine esas alınacak bir hüküm bulunmadığından;
Sanık ... yönünden ise, Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesi içeriğinden sanık hakkında TCK'nın 25/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinin ileri sürüldüğü, mahkemece sanık hakkında bu şekilde hüküm verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, adı geçen sanığın adının, mahkumiyetlerine karar verilen diğer sanıkların adları arasına sehven yazıldığı kabul edilerek, temyiz incelemesi yapılmasına yer olmadığına,
Sanık ... hakkında alıcısı ... vericisi ... olan, sanık ... hakkında ise alıcısı ... vericisi ... olan organ ticareti yapma suçlarından hüküm verilmemiş ise de zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-Sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, sanık müdafinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca gereğinin merciince yapılmasına,
2-Sanık ... müdafinin yüzüne karşı 04.09.2012 tarihinde verilen hükmü CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 24.01.2013 tarihinde ve sanık ... müdafinin gıyabında verilen hükmün 18.02.2013 tarihinde usulünce tebliğine rağmen CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 12.04.2013 tarihinde temyiz ettiklerinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz istemlerinin REDDİNE,
3-İnsan ticareti yapma suçundan sanık ..., suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan sanıklar ... ve ...'ın, organ ticareti yapma suçundan sanıklar ... ve ...'in beraatlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, Cumhuriyet savcısının, atılı suçların oluştuğu ve mahkumiyete karar verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
4-Sanık ... hakkında organ ticareti yapma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Tüm dosya kapsamına göre; sanık ...'in böbreğinin ... ve ...'e verilmesi konusunda anlaştıkları ancak, çıkan sorunlar nedeniyle nakil gerçekleştirilememekle birlikte sanığın ... ve suça aracılık eden diğer şahıslar ile irtibatının devam etmesi nedeniyle bu defa böbreğini .... ile bedeli karşılığında vermek konusunda anlaştıkları, .... Hastanesinde 10.06.2009 tarihinde böbrek nakli ameliyatının ve nakilin gerçekleştirildiği anlaşılmakla, organ veya doku ticareti yapılmasının suç olarak tanımlandığı TCK'nın 91/3. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, burada önemli olan hususun organ veya dokunun para veya sair bir maddi menfaat karşılığında tedavüle tabi tutulması olup, suçun oluşması için ödemenin ne zaman yapıldığının ya da yapılıp yapılmadığı ile organ veya dokunun naklinin gerekmememesi karşısında, üç ayrı organ ticareti yapma suçunu işlediği anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 92. maddesi uyarınca zorunluluk hali gerekçe gösterilerek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de;
Organ ticareti yapma suçunda, organ veya dokularını satanlar yönünden TCK'nın 92. maddesinde organ ve dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar gözönünde bulundurularak, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten vaçgeçilebileceği düzenlenmiş, bu şekilde yasa koyucu TCK'nın 25/2. maddesindeki ağır şartlardan ayrılarak özel bir zorunluluk hali düzenlenmiştir. Bununla birlikte madde başlığında zorunluluk hali kavramı kullanılmış ise de,esasen maddede organlarını verenler yönünden özel bir cezasızlık halinin düzenlendiği, madde başlığının içerikle örtüşmediği de kabul edilmektedir. Bu hüküm uygulanırken çok özenli davranılmalı, maddenin yorumunda organ ve doku ticaretine ilişkin suçlarla mücadelede etkisiz kalınacak bir yorum ve uygulamadan kaçınılmalı, hukuk düzeninin kendi içinde çelişmeyeceği nazara alınarak Organ ve Doku Nakli Kanunu'nun 3. maddesindeki yasaklama hükmü gözetilmelidir. Sanığın savunmalarında belirttiği üzere, bir araba alış-verişi sebebiyle borçlanarak borcunu ödemek için böbreğini satmaya karar verip, diğer köylüleri aracılığıyla tanıştığı organ ticareti yapan sanıklarla irtibata geçerek anlatılan şekilde atılı suçların işlendiği olayda, kendi eylemiyle bilerek ve isteyerek neden olduğu ekonomik sıkıntısını, hayati önem taşıyan bir organını para karşılığında satmak dışında başka bir yolla giderebilme imkanının bulunması, öte yandan kişinin ekonomik sıkıntısını bu şekilde gidermeyi tercih etmesinde tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasındaki orantıdan da söz edebilme imkanının bulunmaması ve söz konusu eylemin hukukun genel ilkeleri gereğince kişinin bedeni üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlarının aşılması niteliğinde olması karşısında, TCK'nın 92. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesine yeterli şartların oluşmadığı gözetilip, atılı suçlardan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde zorunluluk halinin varlığının kabulü ile ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK'nın 92/1, 5271 sayılı CMK'nın 223/3-b. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda, eleştirilen hususlar dışında bir isabetsizlik bulunmadığından, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
5-Organ ticareti yapma suçundan sanıklar .... ve ...'nın mahkumiyet hükümlerine ilişkin olarak:
Sanıklar .... ve ...'nın suça konu eylemlerinin suç işlemek amacıyla kurulan örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi sebebiyle TCK'nın 91/4. maddesi yerine, TCK'nın 91/1-3. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine hükmedilmesi, bu hususta aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, eksik inceleme yapıldığına, TCK'nın 25/2. maddesinin uygulanması gerektiğine, Cumhuriyet savcısının TCK'nın 25/2. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
6-Sanık ... hakkında bir kısım organ ticareti yapma suçlarından beraat, sanıklar ....ve ... haklarında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından beraat, sanıklar ...ve ... haklarında organ ticareti yapma suçlarından mahkumiyete ilişkin hükümlerin incelenmesinde:
.../...
-6-
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafileri ile sanık ... ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
A) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden:
Ceza Genel Kurulunun 03.04.2007 tarih ve 253/80 sayılı kararında da belirtildiği üzere;
5237 sayılı Yasanın 220. maddesi anlamında bir örgütün varlığından bahsedebilmek için; en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla hiyerarşik bir ilişki içerisinde, devamlı bir şekilde amaç suçları işlemeye elverişli araç ve gerece sahip bir şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir.
Tanımdan da görüleceği üzere suç işlemek için örgüt kurmak suçundan bahsedilebilmesi için,
a) Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması gerekmektedir.
b) Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalıdır. Örgütün varlığı için soyut bir birleşme yeterli olmayıp, örgüt yapılanmasına bağlı olarak gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır.
c) Suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme yeterli olup, örgütün varlığının kabulü için suç işlenmesine gerek bulunmadığı gibi işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün olmakla birlikte, zorunluluk arz etmemektedir. Örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmesi halinde, fail, örgütteki konumuna göre, üye veya yönetici sıfatıyla cezalandırılmasının yanında, ayrıca maddenin 4. ve 5. fıkraları nazara alınarak, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan da örgüt üye ve yöneticileri cezalandırılacaktır.
d) Örgüt niteliği itibariyle devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.
e) Amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olunması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında, ihbar ve yakalama, iletişimin dinlenmesi ve tespiti, teknik takip, arama ve el koyma tutanakları, hastane yazıları, sanıkların ikrarlı savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kendisi de böbrek hastası olan sanık ...'ın 08.01.2009 tarihinde sanık ...'dan böbreğini satın alarak, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde böbrek nakli olduktan sonra, kendisi gibi böbrek hastası olan kişileri tespit ederek, ilk önce şüpheli ..., daha sonra Kışlacık Köyünde bulunan şüpheli ..., ..., ... kardeşler ile şüpheliler ..., ..., ... ve ...'yı organizasyona dahil ederek, organ ticareti suçunu işlemeye başladıkları, sanık ...'ın çalıştığı diyaliz merkezi ile irtibatlı olarak, böbrek hastalarını tanıdığı, burada böbrek nakli için bekleyen hastalarla irtibat sağlayıp, bedeli karşılığında böbrek bulmayı teklif ettiği, hastaların kan grubuna göre adı geçen diğer sanıklara verdiği talimatlarla kan grubu uyan böbrek satıcısı şüphelileri tespit edip, yol, barınma, hastanedeki tüm masrafları ve noter masraflarını karşıladıkları, gerektiğinde sahte evrak tanzim edilmesi, noter işlemlerinin yerine getirilmesi, hastanedeki yasal prosedürlerin tamamlanması faaliyetlerinin, bir disipilin içerisinde ... tarafından verilen talimatlarla diğer sanıklar tarafından gerçekleştirildiği, elde edilen gelirlerin sanık ...'ın belirlediği düzende sanıklar arasında paylaşıldığı anlaşılmakla, sanıklar ..., ..., ..., ..., ...,
... ve ...'nın, sanık ... liderliğinde suç işlemek amacıyla eylem ve fikir birliği içinde bir araya geldikleri, bir işbölümü ve hiyerarşi dahilinde gizliliğe de uymak suretiyle örgütsel ilişkilerini yakalanmalarına kadar sürdürdükleri, bu bağlamda sanık ... yönünden suç işlemek için örgüt kurma, sanıklar ..., ..., ...,
.../...
-7-
..., ..., ... ve ... haklarında ise kurulan bu örgüte üye olma suçlarının sübut bulduğu gözletilmeden, yazılı gerekçeyle anılan suçlardan beraatlerine hükmedilmesi,
B) İhbar, İletişimin tespiti, arama, el koyma, teknik takip tutanakları, hastane yazıları, sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamından sanık ...'ın TCK'nın 220/5. maddesi gereğince yöneticisi olduğu örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği sübut bulan "vericisi sanık ... alıcısı sanık ..., vericisi sanık ... alıcısı sanık ..., vericisi sanık ... alıcısı sanık ..., vericisi sanık ... alıcısı sanık ..., vericisi sanık ... alıcısı sanık ... ve vericisi sanık ... alıcısı sanık ... olan organ ticareti suçlarından da TCK'nın 91/4. maddesi gereğince TCK'nın 220/5. maddesindeki açık düzenleme uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
C) Zorunluluk halinin düzenlendiği TCK'nın 25/2. maddesinde, gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez hükmünü içermekte olup, böbrek hastası olan sanıkların hastalıklarının hayati tehlike arz edecek derecede olup olmadığı, gelişen tıp bilimi çerçevesinde suç oluşturan organ nakli eylemleri dışında başka bir yolla tedavi edilme imkanı ve organ naklinde zaruret bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Sabine Dadük, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... haklarında ve ... hakkında ...'dan kendisine yapılan organ nakli eylemi ile ilgili olarak TCK'nın 25/2. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekliği gözetilmeden, yazılı şekilde "yargılama konusu suça ilişkin özel zorunluluk halini düzenleyen TCK'nın 92. maddesinde bu hususun düzenlenmemiş olması, günümüzün tıbbi şartları göz önünde bulundurulduğunda böbrek hastası olan sanıkların organ nakli yapılmasa da hayatlarını sürdürme imkanının bulunması ve özellikle bu durumdaki sanıklar hakkında TCK'nın 25. maddesindeki zorunluluk halinin uygulanması halinde eylemin hem organ veren hem de organ alan kişiler için meşrulaştırılması sonucunu doğuracak olmasından söz edilerek adı geçen sanıklar hakkında TCK'nın 25/2. maddesinde düzenlenen "zorunluluk hali" hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığına karar verilmesi,
d) Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık ... hakkında, hükmün gerekçesinde eylemin teşebbüs aşamasında kalması sebebiyle TCK'nın 35. maddesinin uygulandığından söz edilmesine rağmen hükümde TCK'nın 91/3, 62 ve 53/1. maddeleri ile uygulama yapılmak, sanık ... hakkında ise ...'e kendi böbreğini maddi menfaat karşılığında vermek suretiyle organ ticareti yapma eylemi ile ilgili hükmün gerekçesinde "sanığın eylemi TCK'nın 92/1. maddesinde düzenlenen zorunluluk hali içinde işlediğinin kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla, sanığa TCK'nın 92/1 ve CMK'nın 223/3-b maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği" yazılmasına karşın, hükümde söz konusu eylem nedeniyle ceza tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi kanuna aykırı,
e) Temyiz incelemesi esnasında Ulusal Yargı Ağı Sisteminden alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneklerinden sanık ...'ın 06.08.2014, sanık ...'in ise 07.07.2014 tarihinde öldükleri tespit olunmakla sanıklar haklarında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinin gerekmesi nedeniyle, sanıklar müdafileri ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.