YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ
2019/1645 E.
2021/2045 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- bedel istekli dava sonunda ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 06.04.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı Asıl ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat...geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil-bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 667, 994, 1010 parsel sayılı taşınmazların kayden maliki iken, davalının hukuka aykırı şekilde yaptığı icra takibi ve usulsüz ihale neticesinde anılan taşınmazların alacağa mahsuben davalıya ihale edildiğini, davalının kredinin ödeme günü gelmeden takibe geçtiğini ve alacağını tahsil ettiği halde dava konusu taşınmazlara çok düşük bedellerle sahip olduğunu, satıştan haberi olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini; cevaba cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazların usulsüz tebligatla, rayiç bedellerinin altında ve gazete ilanı yapılmadan satıldığını, mükerrer icra takibi yapıldığını belirterek dava konusu taşınmazların adına tescilini, olmazsa rayiç bedelin ödenmesini; 24.02.2017 tarihli ıslah dilekçesinde, her ne kadar dava dilekçesinde iptal tescil istenilmiş ise de, dava konusu taşınmazların davalı tarafından 3. kişilere devredilmiş olması nedeniyle taşınmazların rayiç bedellerinin ödenmesini; 20.03.2017 tarihli dilekçe ile taşınmazların değerine ilişkin olarak 73.668,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu, zamanaşımı süresinin geçtiğini, ipotekle temin edilen kredi alacağına dayalı olarak davalı aleyhinde yapılan icra takibi neticesinde dava konusu taşınmazların alacağa mahsuben ihaleyle edinildiğini, ihalenin kesinleştiğini, işlemlerde herhangi bir usulsüzlük olmadığını, dava konusu taşınmazların 3. kişilere devredilmiş olması nedeniyle taraf sıfatı bulunmadığını, davacının daha önce açtığı davalar nedeniyle kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 667, 994, 1010 parsel sayılı taşınmazların Alaçam İcra Müdürlüğünün 1995/98 Talimat sayılı dosyasından tapu müdürlüğüne yazılan 27.08.1996 tarihli tescil yazısına göre, davalı/alacaklı Vakıflar Bankasının alacağına mahsuben satışının yapıldığı, ihalenin kesinleştiği belirtilerek taşınmazların alıcısı adına tescilinin istenildiği, bir kısım resmi senet içeriğine göre, dava konusu taşınmazların davalı ... adına kayıtlı iken 18.08.1998 tarihli satış işlemiyle dava dışı ...'e, onun tarafından da 23.12.2002 tarihli satış işlemiyle dava konusu 667 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ...'e, dava konusu 1010 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ...'e devredildiği, dava konusu 994 parsel sayılı taşınmazın da 29.07.2003 tarihli satış işlemiyle dava dışı... adına kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazların bütün tedavülünü gösterir şekilde tapu kayıtlarının, resmi senetleri ile dayanaklarının getirtilmediği, müzekkere cevaplarına göre Alaçam İcra Müdürlüğünün 1996/98 Talimat sayılı dosyasının imha edildiğinin bildirildiği ancak kayıtlara göre Samsun 2. İcra Müdürlüğünün 1995/2135 Esas sayılı dosyasından talimat yazıldığının, alacaklının davalı ..., borçlunun davacı ... olduğunun belirtildiği, ...2. İcra Müdürlüğünün 1995/2135 Esas sayılı dosyasının ise 23.09.1997 tarihinde işlemden kaldırılıp imha edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." 1022/1. maddesinde; " Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.", 1023. maddesinde; " Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; "Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
Hemen belirtilmelidir ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun(TMK) 705/2. ve 2004 sayılı İcra İflas Kanununun(İİK) 134/1. maddeleri uyarınca, cebri ihale ile taşınmazın mülkiyetinin tescilden önce kazanılacağı açık olmakla birlikte, icra takibi ya da ihale işlemlerindeki usulsüzlükler nedeniyle ihalenin hukuki dayanağının ortadan kalkması durumunda mülkiyetin kazanımının yolsuz hale gelebileceğinde kuşku yoktur.
Somut olaya gelince; dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğiyle açılıp aşamalarda bedele dönüştürülmüş olduğu halde, ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesince, uyuşmazlık konusunun sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak olduğu ve sebepsiz zenginleşmeye ilişkin zamanaşımı süresinin geçtiği şeklinde yanılgılı değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Hal böyle olunca; icra takibi ve ihale işlemlerindeki usulsüzlükler nedeniyle yolsuz tescil iddiasıyla ve mülkiyet hakkına dayalı bu tür davaların zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği gözetilmek suretiyle, yukarıda değinilen somut olgu ve ilkeler uyarınca işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK'nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.