Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını birçok alanda olduğu gibi hukuki alanda da tartışmalara neden oldu. Bunlardan belki de en önemlisi, sürecin işçi-işveren ilişkisine nasıl yansıyacağı olduğundan ötürü biz de web sitemizde bu konu hakkında bir rehber hazırlamıştık. Rehberde, uzun ve ayrı bir inceleme konusu içermesi açısından olayın iş kazası sayılıp sayılamayacağını uzunca açıklamaktansa bu yazıya bıraktık. Yaşanan salgın süreci modern dünyada ilk defa karşılaşılan bir durum olduğu için hukuki anlamda çok net açıklamalar yapmak ne yazık ki mümkün değil. Ancak konuyu mevcut hukuki düzenlemeler çerçevesinde yorumlayabilmekteyiz.
Hem İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, hem de Türk Borçlar Kanunu'nun 417. Maddesine dayanarak diyebiliriz ki, süreçte asıl sorumluluk işverene düşmektedir. Keza işveren, çalışanın sağlığının ve güvenliğinin sağlanması amacıyla gereken her türlü önlemi almakla yükümlüdür. Bundan ötürü işveren, iş yerinde çalışmanın devam etmesi durumunda işçiyi koronavirüse karşı korumak durumundadır. İş ortamının hijyenininin sağlanması, işçilerin kullanacağı dezenfektanların hazır bulundurulması, maske tedarik edilmesi, işe girişlerde ateş ölçümü yapılması, yurt dışı seyahatlerinin ertelemesi gibi önlemler alınmalı; işçiler konuya ilişkin olarak bilgilendirilmelidir.
İş Sağlığı ve Kanunu'nun 4. maddesinde, işverenin bu kanun kapsamındaki yükümlülüğü düzenlenmiştir. Buna göre işveren:
"a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır."
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13. Maddesinde ise iş kazasının unsurları düzenlenmiştir. Buna göre iş kazası:
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
a) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
b) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
c) Bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
ç) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren" olaydır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde iş kazası, "işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı… ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.
Bu düzenlemeler doğrultusunda şunu diyebiliriz ki işçi, koronavirüs hastalığına iş yerinde ya da iş gereği gönderildiği yerde yakalanmışsa, meydana gelen bu olay iş kazası olarak değerlendirilebilecektir. Fakat işçinin virüsü iş yerinde mi yoksa başka yerden mi kaptığı hususunu kanıtlamak oldukça zordur.
Bu konuda Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2018/5018 E. 2019/2931 K. sayılı kararı ile "H1N1 (domuz gribi) olan bir tır şoförüne ilişkin davada H1N1'i iş kazası olarak kabul etmiştir.
Kanunda iş kazası ve meslek hastalığı ile ilgili hükümler böyle olmasına rağmen SGK tarafından 7 Mayıs'ta yayımlanan genelgede, Covid-19 pozitif olan sigortalı çalışanların iş kazası ve meslek hastalığı sigortaları kapsamında değerlendirilmeyeceği bildirildi. Ancak genelge normlar hiyerarşisinde kanundan aşağıda bulunduğu için mahkemelerce kanun hükümleri uygulanacaktır.
Özetle hukukumuzdaki düzenlememeler ve yukarıda bahsettiğimiz H1N1 konusuyla ilgili Yargıtay kararı ve buna benzer kararlar göz önünde bulundurulduğunda nedensellik bağı sağlandığı takdirde işçinin Covid-19 pozitif olması halinde bu durumun iş kazası olarak kabul edilmesi mümkündür.