Cinsel taciz suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 105.maddesinde düzenlenmiştir. Cinsel taciz, cinsel yönden, ahlâk temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesinden ibarettir. Cinsel taciz, kişinin vücut dokunulmazlığının ihlâli niteliği taşımayan cinsel davranışlarla gerçekleştirilebilir, yani herhangi bir temas söz konusu değildir. Bu nedenle, internet üzerinden veya sosyal medya siteleri kullanılarak cinsel taciz suçu işlenebilir.
Cinsel taciz suçunun oluşumu için fiziksel temasın aranmaması, bu suçun sosyal medya üzerinden kolayca işlenebileceği sonucunu doğurmaktadır. Son yıllarda cinsel taciz suçunun en çok rastlandığı alan da internet ortamı haline gelmiştir. Sosyal medya üzerinde kişiler gerçek kimliklerini gizleyebileceğinden gerçek hayatta cesaret edemeyecekleri davranışlarda bulunmakta ve başlarına bir şey gelmeyeceğini tahmin etmektedir. Oysaki bu kişilerin kimlikleri kolayca tespit edilebilmektedir. Bu hususta cinsel taciz eylemlerinden mağdur olan kişilerin gerekli hamlelerde bulunarak tacizcilerin cezalandırılmasını sağlamaları, bu tarz eylemlerin azalmasını sağlayabilecektir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 2015 yılında cinsel taciz suçu oluşturabilecek bazı eylemler şu şekilde belirtilmiştir:
- Cinsel amaçlı "el hareketi yapmak",
- Cinsel bir hisle "öpücük atmak",
- Cinsel ilişki teklif etmek,
- Cinsel organını göstermek,
- Mağdura yönelik "sevişelim mi", "sevişmek ister misin" gibi sözler söylemek,
- Sokakta yürüyen bir kişiye cinsel amaçla laf atmak, sözlü taciz (fıstık, güzelim, yakışıklım, harikasın vb.),
- Failin mağdurun yaşadığı evin penceresine tırmanarak "seni kaçıracağım, beni içeri al, içeri gireceğim" demesi,
- Mağdura karşı cinsel arzuyla çiçek koklamak,
- Telefonla kısa aralıklarla arayıp; "evinin önündeyim, dışarı çık, seni maddi ve manevi tatmin edeceğim," "seni seviyorum, evlenmek istiyorum," şeklinde sözler söylemek,
- "Konuşmak ister misin, numarayı çaldır, istemezsen kimsenin haberi olmaz" içerikli mesajlar göndermek,
- Mağdurun yüzüne karşı; "seni ve aileni tanıyorum, arabaya bin, gideceğin yere bırakayım, sana kötülük yapmam" şeklinde sözler söylemek,
- İnternet üzerinden bir kimseye "soyun", "vücudun çok güzel" vb. gibi cinsel amaçlı sözler söylemek.
Cinsel taciz eylemleri bunlarla sınırlı kalmayıp somut olayın niteliklerine göre hakim tarafından suçun oluşup oluşmadığı değerlendirilecektir. Örneğin geçtiğimiz günlerde web sitemizde paylaştığımız Yargıtay kararına göre "Katılanın başka birisi ile evleneceğinin bilinmesine rağmen sevgililer gününde çalıştığı okula çiçek gönderilmesi" cinsel taciz suçunu oluşturur.
TCK'daki madde metnini inceleyecek olursak:
"Madde 105- (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan ikiyıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Suçun;
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
e) Teşhir suretiyle,
işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz."
Önemle belirtmemiz gerekir ki, cinsel taciz suçunun basit halinin, yani madde metninde birinci fıkrada yer alan halinin soruşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır. Bu da demek oluyor ki cinsel taciz fiilinin meydana gelmesinden veya öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde şikayet hakkı kullanılmalıdır; aynı zamanda soruşturma ve kovuşturma esnasında şikayetin çekilmesi söz konusu olur. İkinci fıkradaki hallerde ise suç, Cumhuriyet Savcısı tarafından öğrenilmesinden itibaren re'sen (görev gereği) soruşturulur ve şikayetten vazgeçme söz konusu olmaz. Bu hallerde dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Cinsel taciz suçu asliye ceza mahkemelerinin görev alanına girer.
Buradan hareketle, internet kullanılarak bu suçun işlenmesi ikinci fıkranın "d" bendine gireceğinden ağırlaştırıcı nedendir ve dolayısıyla soruşturma şikayete bağlı değildir.