By Hukuk on Cuma, 04 Ekim 2019
Category: Yargıtay Kararları

Tapu İptali ve Tescil Davası: Sahte Vekaletname

TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI 

(Sahte Vekâletname İle İşlem Yapıldığı İddiası/Bilirkişi İncelemesi Yapılması Gereği İle Kararın Bozulduğu-Bozma Kararına Uyulmasına Karar Verildiği/Bozmanın Gereklerinin Yerine Getirileceği)

SAHTE VEKÂLETNAME İLE İŞLEM YAPILDIĞI İDDASI 

( Tapu İptali ve Tescil Davası/Kapsamlı Araştırma ve Bilirkişi İncelemesi Yapılması Gereği İle Kararın Bozulduğu – Bozmaya Uyulmasına Karar Verildiği/Bozmanın Gereklerinin Yerine Getirileceği )

BOZMA KARARINA UYULMASI 

(Tapu İptali ve Tescil Davası/Kapsamlı Araştırma ve Bilirkişi İncelemesi Yapılması Gereği İle Kararın Bozulduğu – Bozmaya Uyulmasına Karar Verildiği/Bozmanın Gereklerinin Yerine Getirilmesi Zorunluluğu)

BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ 

(Tapu İptali ve Tescil Davası/Kapsamlı Araştırma ve Bilirkişi İncelemesi Yapılması Gereği İle Kararın Bozulduğu-Bozmaya Uyulmasına Karar Verildiği/Bozmanın Gereklerinin Yerine Getirilmesi Zorunluluğu)

1086/m.428

ÖZET: 

Asıl ve birleşen dava; tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar miras bırakanlarının paydaşı olduğu çekişmeli taşınmazlarda ve tüm tedavüllerinde gerek bizzat gerekse davalılardan adı geçene verilen vekâletnamelerle yapılan işlemlerin, farklı ismiyle gerçekleştirilmiş olduğunu, yapılan işlemler ile vekâletnamelerin geçerli olmadığını, sahteciliğin söz konusu olduğunu, miras bırakana herhangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Dava dilekçesinde belirtilen vekâletnamelere istinaden işlem yapılan taşınmazlara ilişkin olarak da vekâletname tanıkları; akitlerdeki ve vekâletnamelerdeki fotoğraflar da gösterilmek suretiyle dinlenilerek; ayrıca imza, parmak izi konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, akitlerin ve vekâletnamelerin davacıların miras bırakanı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak olan delillerin birlikte değerlendirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Bozma kararına uyulmuş olmakla, orada belirtilen hususların yerine getirilmesi ve o doğrultuda işlem yapılması zorunlu hale gelir. Bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeksizin, noksan soruşturmayla yetinilerek karar verilmesi hukuka aykırıdır.

DAVA: 

Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.01.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili gelmedi temyiz edilen davalı Hazine vekili geldi davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilen davalı M. T. vekili avukat, davalı A.T. vekili gelmediler. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hâkimi Sevinç Türközmen tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: 

Asıl ve birleşen dava; tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece; hükmüne uyulan bozma ilamından sonra asıl ve birleşen dava yönünden Hazine aleyhindeki davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, davacılar miras bırakanları H.'nın paydaşı olduğu çekişmeli taşınmazlarda ve tüm tedavüllerinde gerek bizzat gerekse davalılardan M.'e verilen vekâletnamelerle yapılan işlemlerin, H. Z. ismiyle gerçekleştirilmiş olduğunu, yapılan işlemler ile 13.11.1959 ve 31.7.1965 tarihli vekâletnamelerin geçerli olmadığını, sahteciliğin söz konusu olduğunu, miras bırakana herhangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlar ve mahkemece önceden verilen davanın reddine ilişkin karar Dairece "…H. T. ( Tergek ) ve H. Z.'e ait nüfus bilgilerini içeren kayıtların ilk tesislerinden itibaren birbirleriyle bağlantılı şekilde getirtilmesi, tarafların gösterecekleri tanıklar ile tespit tutanak bilirkişileri ile akitte ve vekâletnamedeki tanıkların dinlenmesi, varsa anılan kişilere ait parmak izlerinin tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılması, elde edilecek bulguların dosyada toplanmış olan tüm delillerle birlikte değerlendirilmesi, böylece H.T. ile Hüsna Z.'in aynı kişi olup olmadıklarının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması ve ondan sonra bir karar verilmesi…" gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş; bilahare, davacıların miras bırakanı H.'nın aile nüfus kayıt tabloları, çekişmeli taşınmazlardan dokuz tanesine ilişkin intikale esas veraset ilamı, 651 sayılı parselin hükmen tescil ilamı ve 595 sayılı parselin tapulama tutanağı getirtilip, sadece 6318 sayılı parselin akit tablosundaki tanıklar dinlenerek neticeye gidilmiştir.

Bilindiği üzere; bozma kararına uyulmuş olmakla, orada belirtilen hususların yerine getirilmesi ve o doğrultuda işlem yapılması zorunlu hale gelir. Anılan bu husus, usulü kazanılmış hakkın bir sonucudur.

O halde, H. Z. isimli bir kişinin bulunup bulunmadığı ile davacılarla ve dava konu taşınmazlarla ilgisi bakımından gerekli araştırma ve incelemenin yapılması; çekişmeli taşınmazların ( tedavülleriyle birlikte ) dayanak akit tablolarında H. T. ( T.) veya H. Z. ( S. ) isimleriyle bizzat işlem yapılanlar bakımından akit tanıkları; dava dilekçesinde belirtilen vekaletnamelere istinaden işlem yapılan taşınmazlara ilişkin olarak da vekaletname tanıkları; akitlerdeki ve vekaletnamelerdeki fotoğraflar da gösterilmek suretiyle dinlenilerek; ayrıca imza, parmak izi konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, anılan akitlerin ve vekaletnamelerin davacıların miras bırakanı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak olan delillerin birlikte değerlendirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeksizin, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

SONUÇ: 

Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü ( 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile ) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

Leave Comments