ÜCRETSİZ İZİNDE GEÇEN SÜRELER KIDEM TAZMİNATINA ESAS SÜRE BAKIMINDAN DİKKATE ALINMAZ.
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
2016/8479 E. , 2019/20168 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, diş hekimi olan müvekkilinin davalı nezdinde 18.10.2013 tarihinde işe başladığını, ancak davalı tarafça 04.11.2013 tarihinde işe başlamış gibi Diş Hekimleri Odasına bildirime bulunulduğunu, iş sözleşmesinin 06.11.2014 tarihinde hiçbir sebep gösterilmek sizin sonu erdirildiğini ve banka hesabına açıklamasız 1.729.75 TL. ödendiğini, müvekkilinin aylık ücretinin SGK kayıtlarında brüt 2.200.00 TL. gösterildiğini, oysa müvekkiline aylık 1.575.69 TL. bankadan ve 520.00 TL, elden olmak üzere toplam 2.075.69 TL aylık ücret ödendiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacıyla karşılıklı konuşularak hizmet akdine son verildiğini, davacının iddia ettiği gibi bir çalışma ve ücretin söz konusu olmadığını işyerinin dini bayramlarda kapalı olduğunu ve çalışma saatlerinin davacının kendi insiyatifi ile düzenlendiğini yıllık izin kullanabilmesi için gerekli çalışma süresinin henüz dolduğunu ayrıca çalışma dönemi içerisinde 15 gün Avusturalya'ya gitmiş olmasına rağmen maaşında bir kesinti yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı tarafından iş akdinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin kanıtlanamadığı, bu nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışma ile hafta tatili ve genel tatillerde çalışıldığının yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, yargılama sırasında dinlenilen davacı tanıklarının davalı işyerinde çalışmadıkları, dolayısıyla davacının çalışma düzeni hakkında görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Mahkemece davacının fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti taleplerinin davalı tanıklarının beyanlarına göre değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tanık beyanlarına itibarla söz konusu alacakların hüküm altına alınması hatalıdır.
3-Davacı asıl yargılama sırasında 15/12/2015 tarihli celsede, 09/08/2014-26/08/2014 tarihleri arasında ücretsiz izin kullandığını beyan etmiştir.
Ücretsiz izinde geçen süreler kıdem tazminatına esas süre bakımından dikkate alınamaz. Buna göre davacının davalıya ait işyerinde en az bir yıllık çalışmasının bulunmadığı dikkate alınarak kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin reddi yerine, eksik inceleme ile taleplerin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının hesabı sırasında da ücretsiz izinde geçen sürenin dışlanması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.