VELAYETİ ANNEDE OLAN ÇOCUĞA, YENİ EŞİN SOYADI VERİLEMEZ.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
2020/565 E.
2020/4810 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Velayeti Annede Olan Çocuğun Soyadının Değiştirilmesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın dava dilekçesinde; ortak çocuk Umut'un babası olan davalı ... ile Sivas Aile Mahkemesinin 2005/1022 Esas, 2005/991 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuk Umut'un velayetinin kendisine verildiğini, ikinci evliliğini Göksel Yerlikaya isimli şahıs ile yaptığını, ortak çocuk ile kendi soyadlarının farklı olmasından dolayı sorunlar oluştuğunu ileri sürerek, ortak çocuk Umut'un "Yıldızhan" olan soyadının "Yerlikaya" olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davacının ikinci evliliğini yaptığı, ikinci evliliğinden de bir çocuğunun olduğu, Göksel Yerlikaya'nın da ilk evliliğinden bir oğlu olduğu, ailede davacının oğlu Umut dışında herkesin soyadının "Yerlikaya" olduğu, bu durumun çocuğu olumsuz etkilediği, TMKmd. 27 ve Anayasanın 20. maddesi gereği velayeti anneye verilen çocuğun soyadının haklı neden olması durumunda değiştirilme talebinin kabul edilebileceği, bu nedenle davanın kabulü ile Umut'un "Yıldızhan" olan soyadının "Yerlikaya" olarak değiştirilmesine karar verilmiş ilgili karar davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; evlilik birliği içinde doğan çocuğun evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annenin ikinci evliliği nedeniyle kazanmış olduğu soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Türk Hukuk Sisteminde evlilik birliği içinde doğan çocuğun, babasının soyadını alabileceği veya içtihatlarla gerçekleşen duruma göre boşanma sonucu velayeti kendisine verilen annenin bekarlık soyadının çocuğun üstün yararının bulunması halinde alabileceği ve bu konuda başkaca bir yasal düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken kanun hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.10.2020 (Prş.)