FİİLİ EVLİLİK SÜRESİNİN AZ OLDUĞU GÖZETİLDİĞİNDE YOKSULLUK NAFAKASININ SÜRESİZ OLARAK HÜKÜM ALTINA ALINMASI DOĞRU BULUNMAMIŞTIR
T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
2018/2622 E.
2018/1201 K.
KARAR TARİHİ : 15/10/2018
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hükme karşı, tarafların istinaf yoluna müracaat edilmiş olmakla, incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olması sebebiyle duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek tarafından Akdağmağdeni Asliye Hukuk ( Aile) Mahkemesinde TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin açılan davada; davalı kadın usulüne uygun süresi içerisinde Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve harcını yatırarak karşı TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile birlikte erkek tarafından elinden alınan ve kendisine iade edilmeyen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde 20.000 TL bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş ve her üç dava birlikte görülmüştür.
Akdağmağdeni Asliye Hukuk Mahkemesi 10/05/2016 tarih 2015/450 Esas- 2016/222 sayılı karar ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzere süresi içerisinde müracaat edilmesi ile eldeki dava dosya numarası ile mahkeme esasına kaydolmuştur.
Davalı-davacı kadın ise, açılmamış sayılmasına karar verilen erkeğin boşanma davasında lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, istinaf kanun yoluna müracaat etmişlerdir.
Taraflarca istinafa getirilmediğinden boşanma 08/09/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Asıl dava tarihi 03/08/2015 olduğu halde karar başlığında yetkisizlik kararı üzerine Bakırköy 1. Aile Mahkemesine dosyanın geliş tarihi olan 01/08/2016 olarak yazılması maddi hata olmakla birlikte yerinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda mahkemeninde kabulünde olduğu üzere birlik görevlerini yerine getirmeyen, evin zorunlu faturalarını ödemeyen ve aboneliklerini iptal eden, Ş….n E….i isimli bayan ile kaçan ve ondan çocuk sahibi olan erkek tam kusurludur.
Davalı-davacı kadına yüklenebilecek bir kusur ispat edilemediğinden koşulları oluştuğu için kadın lehine TMK'nın 174/1-2 maddesi uyarınca maddi manevi tazminata karar verilmesi doğru olduğu gibi miktarları da TMK 4. Maddesi gereğince hakkaniyete uygundur.
Bu nedenle davacı-davalı erkeğin kusur tespiti ve kadın lehine hüküm altına alınan tazminatlara yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.