to top

Pzt - Cu 09:00 - 18:00

Bizi Arayın (0216) 652 2268

Hukuk Rehberi

Hukuk Bilgi Bankası

İptal Davası

İptal davası, idarenin hukuka aykırı işleminin, idari yargı mercilerince iptal edilmesini sağlayan bir dava türüdür. Bu yolla yönetimin hukuka uygunluğu sağlanmaya çalışılmaktadır. İptal davaları tamamen idari yargıya özgü bir dava türü olup, menfaati ihlal edilmiş bulunan herkes iptal davası açabilmekte ve sonuçlarından ilgili olan herkes yararlanabilmektedir.

İptal davaları ilgili işlemin tebliğinden itibaren belirli bir süre içerisinde açılmalıdır. İptal davalarına ilişkin süreler esasen, iptale konu edilecek işlemin türüne göre değişmektedir. Bu anlamda  Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay da ve İdare Mahkemelerinde 60, vergi mahkemelerinde ise 30 gündür.

İptal davası, idarenin yargısal yolla denetlenmesi manasını taşıdığından; kanaatimizce iptal davası açma yönünde getirilen sınırlamaların tamamı hukuk devleti ilkesini zedeler. İptal davası, idarenin hukuka aykırı olduğuna inanılan işlemler aleyhine açılabilir. Bir idari işlemin, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biriyle hukuka aykırı olduğu hallerde işlem iptal davası konusu olabilir. İdari işlemler yasallık karinesinden yararlanırlar ve bu karine gereği, idari işlemlerin yerindeliği ve hukuka uygun olduğu varsayılır. İdari davalar, idarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluğunun yargısal yolla denetlenmesi, kamu hizmetlerinin hukuk kurallarına ve hizmetin gereklerine uygun biçimde yapılmasının sağlanması, kamu hizmetlerinin getirdiği yarar ve zararların bireyler üzerindeki etkilerinin adaletli bir suretle dengelenmesi için vatandaşlara tanınmış bir haktır.

İptal davasının konusunu her idari işlem değil, ancak icraî işlemler oluşturur. Yani ilgilisinin hukuksal statüsünde değişiklik getirmeyen idari işlemler, iptal davasının konusunu oluşturmazlar. Öte yandan iptal davası sadece davacısını bağlayan sonuçlar doğurmaz, bu dava ile;  davacı bir yandan kendi aleyhine sonuç doğuran bir işlemi iptal ettirir, diğer yandan ise, idareyi hukuka uygun davranmaya mecbur bırakır. Bu nedenle esasen iptal davaları idarenin denetimi anlamını taşır.

İptal davası açma imkânının sınırlanması veya tamamen ortadan kaldırılması Anayasaya aykırıdır. Zira Anayasa m. 125/1 uyarınca, “İdarenin her türlü işlem ve eylemine karşı yargı yolu açıktır”. 

İptal davası açılabilmesi için “kişisel hakkın” ihlal edilmiş olması gerekmez. Davacının “menfaatinin ihlal” edilmiş olması yeterlidir.

İptal davaları ile idari işlemlerin hukuk kurallarına uygunluğu incelenir. Aykırılığın saptanmasında işlem ortadan kaldırılır. Böylece, idarenin hukuk kurallarına uygun şekilde hareket etmesi sağlanarak hukuk düzeni korunur. 

İptal davası açılabilmesi için aranan menfaat ihlali kavramı, hak ihlali kavramından daha geniş bir anlam taşıması, iptal davalarının niteliklerinden sayılan, objektif bir dava olmasıyla doğrudan alakalıdır. İptali talep edilen bir işlemden dolayı, doğrudan bir hak kaybı olmamasına rağmen, eğer kişinin dolaylı olarak etkilenmesi söz konusu olacaksa ve bu onun menfaatini etkileyecekse, kişinin idari yargıda dava açmasında ehliyeti tamdır. Bir idari işlemin “hukuka aykırı olmasıyla”, kişinin “menfaatinin ihlali” arasında doğrudan bir bağlantı bulunmamaktadır. Davanın esasına girişilebilmesi için; davacının dava açmada “menfaatinin ihlal” edilmiş olup olmadığının tespiti zorunludur. 

Açılan iptal davası sonucu Danıştay tarafından verilen iptal kararları önemli sonuçlar doğurmaktadır. İptal kararı ile idari işlemin hukuka aykırı olduğu tespit edilerek, idari işlem ortadan kaldırılır. İptal kararının doğurduğu sonuçlar 3 açıdan ele alınabilir.

  1. İşlemin Geçmişe Etkisi: karara konu idari işlem ve bu işlemin doğurduğu hukuksal sonuçlar iptal kararı üzerine ortadan kalkar. İptal kararları geçmişe etkilidir ve iptale konu karar hiç alınmamış sayılır.
  2. Taraflara Etkisi: İptal edilen karar ister genel ister bireysel nitelikte olsun her şeyden evvel davanın taraflarını (davalı idareyi, devleti ve ilgili kişiler) bağlar.
  3. Üçüncü Kişilere Etkisi: İptal kararlarının üçüncü kişileri etkileyebilmesi için genel nitelikte olması gerekmektedir. Bu şekilde verilmiş iptal kararı ile idari karar ortadan kalkmış olacağı için bu kararla ilgili olan herkes bundan yararlanır.

İlişkili Bağlantılar

Pazartesi, 23 Mart 2020 Kategori İdare Hukuku

Bir yorum yapın

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz.
Uzmanlık alanlarımızda hukuk ve danışmanlık hizmeti almak için şimdi iletişime geçin

Adresimiz

Cevizli Mh. Bağdat Cd.
Dragos Love Apt. No: 534 D:19
Maltepe, İstanbul

Çalışma Saatleri

Pzt - Cu
09:00 - 18:00
Cmt - Paz
Kapalı
Resmi Tatiller
Kapalı