Türk Medeni Kanunu 599. maddesine göre; Miras, miras bırakanın ölümü ile mirasçılara derhal ve kanunen geçer. Bunun için kural olarak mirasçıların herhangi bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek yoktur. Mirasın reddi, kanuni veya atanmış mirasçının kendilerine geçmiş olan mirası kabul etmemek hususundaki irade beyanlarıdır. Mirasın reddi hakkına sahip olanlar, kanuni ve atanmış mirasçılardır. Atanmış mirasçı, miras sözleşmesi ile mirasçı atanmış olsa bile, mirası reddedebilir. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasın reddi davası için hak düşürücü süre üç aydır. Mirasçının ölüm gününden itibaren üç aylık red süresi başlar. Üç ay içerisinde mirasın reddini istemeyen mirasçılar mirası kabul etmiş sayılacağından süre açısından dikkatli olunması gereklidir. Mirasçılar miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açarak mirasın reddini talep edebilirler. Kanunen bu reddin kayıtsız şartsız olması gereklidir. Öte yandan mirasın reddi talebi kısmi olamaz. Miras sözleşmesinin mevcut olduğu durumlarda ise; reddi miras süresi atanmış mirasçıya mirasçılığın tebliğinden itibaren başlar.
Mirasın kabulü için kural olarak beyana gerek yoksa da mirasçı ret süresi dolmadan açık kabul beyanında bulunursa ret hakkı düşer. Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi içim gerekli olanın dışında işler yapan mirasçı mirası reddedemez. Terekeye dahil malı zimmetine geçiren veya diğer mirasçılardan saklayan mirasçının ret hakkı düşer.
Mirasçıların tamamının mirası reddetmesi durumunda genel kanının aksine; miras hazineye ( yani devlete ) geçmez; bu durumda tasfiye yapıldıktan sonra tereke borçları ödenir ve geriye kalan miras sanki reddedilmemişçesine mirasçılara verilir.
Mirasın reddi davasının mirasçı tarafından malvarlığı borcuna yetmediği durumlarda alacaklısına zarar verme gayesi ile açıldığı anlaşılırsa; alacaklıları veya iflas idaresi mirası ret tarihinden itibaren altı ay içerisinde miras bırakanın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesine başvurarak reddin iptali talepli dava açabilirler.
Bir şahsın kendisine kalan mirası reddetmesi, miras bırakandan kendisine kalan dul veya yetim aylığını ve/veya emekli maaşını almasına engel değildir. Miras bırakanın mirası ile mirasçıların hak kazandığı dul veya yetim aylıkları ile emekli maaşları miras kapsamına girmeden el değiştirir, bu nedenle miras arasında sayılmazlar.
Yine Destekten yoksun kalma tazminatı, mirastan bağımsız bir haktır ve miras bırakan ile davacı arasında kanuni veya akdi bir bakım yükümlülüğü veya da mirasçılık ve akrabalık ilişkisi olmasına gerek yoktur. Mirasçının mirası reddetmiş olması, destekten yoksun kalma tazminatı almasına engel değildir, bu hak mirasçılık sıfatından bağımsızdır.