Ölünceye kadar bakma sözleşmesi; ölünceye kadar bakma akdi veya sağlığınca bakma sözleşmesi veya kaydı hayatla bakma sözleşmesi olarak da kullanılmakta olup, kanunda geçen kullanımı ölünceye kadar bakma sözleşmesidir. Türk Borçlar Kanunu 611-619 maddeleri arasında ve Türk Medeni Kanunu'nun 527. maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin tarafları bakım alacaklısı ve bakım borçlusudur. Bakım alacaklısı ancak bir gerçek kişi olabilir. Bakım borçlusunun ise bakım alacaklısı gibi gerçek kişi olması zorunlu değildir, bakım borçlusu gerçek kişi veya tüzel kişi olabilir
Türk hukukunda en fazla düzenlenen sözleşmelerden birisi olan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tanımı şu şekilde yapılabilir: bir takım nedenlerle kendi ihtiyaçlarını göremeyen, bakım ve gözetime muhtaç olan, çoğunlukla kimsesi de bulunmayan, fakat malvarlığı değerleri bulunan kimselerin bir ivaz karşılığında ölünceye kadar bakılıp gözetilmelerini sağlayan bir sözleşmedir. Kanuni olarak bir zorunluluk bulunmamakla birlikte, çoğunlukla yaşlı veya kimsesi bulunmayan kişilerin başvurduğu bu sözleşme ile bakım yapacak olan kişi; bakılacak kişiye ölene kadar bakmayı, bakıma muhtaç kişi ise; bakım karşılığında mal varlığı değerlerinden bazı veya bazılarını bakım borçlusuna devretmeyi taahhüt etmiş olur.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi; Bakım alacaklısının yerine getireceği edime bağlı olarak Borçlar Hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesi veya Miras Hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesi şeklinde iki gruba ayrılır. Borçlar hukukuna göre ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım ve gözetimine karşılık olarak bakım alacaklısının bu kişiye malvarlığı değeri ve değerlerini devretmesini düzenleyen bir sözleşmedir. Miras hukukuna göre ölünceye kadar bakım sözleşmesi ise bakım borçlusunun, bakım alacaklısı tarafından miras sözleşmesi ile mirasçı atanması şeklinde gerçekleşir.
Sözleşmenin geçerli oabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi şarttır. Resmi şekil şartlarına uymayan bir sözleşme geçerli olamayacağından, hukuki bir sonuç doğurması da beklenemez. Katı şekil şartlarının sebebi; sözleşmenin malvarlığı devrine ilişkin olmasından kaynaklanmaktadır.
Yasal olarak bakım alacaklısının korunmasını sağlanabilmesi için taşınmaz devreden bakım alacaklısına devrettiği taşınmazlar üzerinde kanuni ipotek, rehin vb. haklar tanınmıştır. Dolayısıyla, taraflar gerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinde, gerekse daha sonra yapacakları ayrı bir sözleşme ile bakım borçlusunun yerine getirmeyi taahhüt ettiği işlemleri yapmasını sağlamak üzere anlaşabilirler. Böylelikle bakım alacaklısı, alacağını teminat altına almış olmaktadır.
Kural olarak bakım alacaklısı, hakkını başkasına devredemez. Türk Borçlar kanunu 618. maddesine göre; bakım alacaklısı, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yüzünden kanuna göre nafaka yükümlüsü olduğu kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirme imkânını kaybediyorsa, bundan yoksun kalanlar sözleşmenin iptalini isteyebilirler. Hâkim, sözleşmenin iptali yerine, bakım borçlusunun ifa edeceği edimlerden mahsup edilmek üzere, bakım alacaklısının nafaka yükümlüsü olduğu kişilere nafaka ödemesine karar verebilir. Mirasçıların tenkis ve alacaklıların iptal davası açma hakları saklıdır.